I. Fatih-Tanzimat Devri Arası
Kanunnamelerdeki Zina Suçu ve Cezası
Hanefî mezhebi, homoseksüellik ve livata fiilini zina
suçunun dışında ayrı bir suç olarak telakki ettiği için Osmanlı kanun koyucusu
da zina ile benzer diğer cinsel suçların cezalarını birbirinden ayırmıştır.
Fatih Kanunnamesinde yer alan maddeler, çok az değişiklikle
1839 yılına kadar yürürlükte kalmıştır. Asıl nüshasını göremediğimiz
kanunnamenin birinci maddesinde; zina eden evli bir erkeğin suçu sadece para
cezası ile belirlenmiştir.
Fatih Kanunnamesinden itibaren Tanzimat'a kadar bütün
kanunnamelerde zina suçunun cezasını düzenleyen birinci faslın birinci
maddesinde yer alan kanunda yapılan bir diğer küçük değişiklik; bin akçeye gücü
yeten bir kişinin zina suçundan mahkum olması halinde 300 akçe cürm olan para
cezası, Kanunî devrinden itibaren 400 akçeye çıkarılmış olasıdır.
Kanunnamelerde, zina suçunu işleyenlerin cinsiyetlerine,
medenî hallerine ve gelirlerine göre sınıflandırılarak ayrı ayrı cezalar takdir
edilmiştir: Bekar bir erkek ile bekar bir kızın zina suçları için takdir edilen
ceza aynıdır. Evli bir kadın zina ettiğinde, mali durumuna göre değişen para
cezaları takdir edilmiştir. Zengin ise evli erkeğe uygulanan para cezasına,
fakir veya orta halli ise derecesine göre bekarlara uygulanan para cezasına
çarptırılacağı belirtilmiştir.
Fatih Kanunnamesi'nin ilk üç maddesinde takdir edilen
cezalar para cezası niteliğindedir. Cismanî herhangi bir ceza mevcut değildir.
Klasik fıkıh kitaplarında zikredilen recm (taşlayarak öldürmek) veya celde
(sopa veya kırbaç benzeri şeylerle dövmek) gibi cezalardan bahis yoktur. Sadece
bazı maddelerde "kadı ta'zir ura" ifadesi kullanıldıktan sonra "ağaç
başına bir akçe cürm alına" veya "ağaç başına iki akçe cürm
alına" gibi ifadelerle kâdının takdir edeceği sopa cezası da hemen para
cezasına çevrilerek infaz edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
İslam hukukçularınca üzerinde fazla durulmayan zina suçuna
teşebbüs fiilinin cezası, kanunnamelerde yer almıştır. Zina suçuna tam
teşebbüs, zina suçu gibi telakki edilerek, zina suçu için takdir edilen cezanın
aynısı ile tecziye edilmiştir. Kölelerin zina suçu işlemeleri halinde, hürlere
verilen cezanın yarısı ile cezalandırılmaları hükme bağlanmıştır.Allahdostuseyyid.
Yine medeni hali ile mali durumu gözetilerek para cezası ona göre takdir edilmesi
gerektiği ifade edilmiştir. Sözlü cinsel taciz ile zina teşebbüsü aşamasına
ulaşmayan fiilî tacizler de suç kabul edilip ceza tayin edilmiştir. Bu durumda
cezanın tayini kâdıya havale edilerek tayin edeceği ta'ir cezasının
karşılığında her bir sopa için bir akçe para cezası tespit edilmiştir.
Buraya kadar tadat edilen suçları, Osmanlı tebaasından bir Müslüman değil de bir gayrimüslim işlerse, medeni hali ve diğer durumlara göre Müslüman için yukarıda takdir olunan cezaların yarısı ona uygulanacağı ifade edilmiştir.
Detay için bknz:
http://islamsucvecezahuku.blogspot.com.tr/2015/02/osmanli-seriat-kanunlari-para-cezalari.html#more
Buraya kadar tadat edilen suçları, Osmanlı tebaasından bir Müslüman değil de bir gayrimüslim işlerse, medeni hali ve diğer durumlara göre Müslüman için yukarıda takdir olunan cezaların yarısı ona uygulanacağı ifade edilmiştir.
Detay için bknz:
http://islamsucvecezahuku.blogspot.com.tr/2015/02/osmanli-seriat-kanunlari-para-cezalari.html#more